31 Aralık 2010

OFTALMİK SORU-AKKİZ NMAKULA HASTALIKLARI

AKİZ MAKÜLA HASTALIKLARI

Soru 537
Makula ve içerdiği yapılar için yanlış olan bilgi hangisidir?
A- Özellikle xantofil pigmentince zengindir.
B- Makula merkezindeki çöküntüye fovea denir.
C- Fovea ganglion hücresi içermez.
D- Foveola retinanın en ince kısmıdır.
E- Foveal avasküler zon ise fovea içinde foveola dışında yer alan avasküler alandır.

Doğru cevap C seçeneğidir. Foveola ganglion hücresi içermez. Yaklaşık 5 mm çapında olan makula özellikle xantofil pigmentince zengindir. Birden çok ganglion hücre tabakası içerir. Makula merkezindeki çöküntüye fovea denir. Çapı optik disk kadardır. (1.5 mm) oftalmoskopide artmış retina kalınlığı ve parafoveal bölgede internal limitan membrandan doğan oval biçimli bir ışık reflesi verir. Foveanın merkezindeki 0.35 mm’lik alana foveaola denir. Burası retinanın en ince kısmı olup ganglion hücresi içermez. Tüm kalınlık sadece koniler ve bunların nukleuslarına bağlıdır. Umbo ise foveolar reflenin olduğu bölgeye uyan çöküntü alanıdır. Foveal avasküler zon ise fovea içinde foveola dışında yer alan avasküler alandır. Çapı değişkendir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 396

Soru 538
Retina pigment epiteli hakkında yanlış olan hangisidir?
A- Hegzagonal hücrelerden oluşur.
B- Sensoryel retina ile RPE arasındaki adezyon, RPE ile Bruch membranı arasındakinden daha zayıftır.
C- Foveolada yer alan RPE hücreleri daha kısa ve kalındır.
D- Görevi subretinal boşluğun fonksiyon bütünlüğünü korumasında yardımcı olmaktır.
E- Bruch membranının iç tabakası RPE bazal laminasıdır.

Doğru cevap C seçeneğidir. RPE tek katlı hegzagonal hücrelerden oluşur. Bu hücrelerin apikal segmentinde yer alan villuslar fotoreseptör dış segmentlerini çevreler. Foveolada yer alan RPE hücreleri daha uzun ve incedir. Burada melanozomlarda daha büyüktür. Sensoryel retina ile RPE arasındaki adezyon, RPE ile Bruch membranı arasındakinden daha zayıftır. RPE’nin görevi subretinal boşluğun fonksiyon bütünlüğünü korumasında yardımcı olmaktır. Bunu dış kan retina bariyerinin bir parçası olarak, su ve iyonları aktif olarak subretinal boşluktan uzaklaştırarak yapar. Bruch membranı ise retina pigment epitelini koryokapillaristen ayırır. RPE bazal laminası, iç ve dış kollajen tabaka, elastik lif bandı ve koryokapillarisin bazal laminasından oluşur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 396-7

Soru 539
Maküler hastalıkta hangisi görülmeyebilir?
A- Pozitif skotom
B- Metamorfopsi
C- Mikropsi
D- Makropsi
E- Renkli görmede bozulma

Doğru cevap E seçeneğidir. Erken dönem makula hastalığında renkli görme bozulmayabilir. Optik sinir lezyonlarında görülen ve hastanın görme alanının ortasında bir delik fark ettiği negatif skotomun aksine ortada görmeyi engelleyen bir lezyondan şikayet eder. (pozitif skotom)
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 397

Soru 540
Makula hastalıklarındaki muayene yöntemleri hakkında hangisi yanlıştır?
A- En önemlisi görme keskinliği tespitidir.
B- Maküla ödeminde hipermetropi görülür.
C- indirekt yarıklı lamba biyomikroskopisinde kırmızı ışık RPE ve koroid lezyonlarının tespitinde faydalıdır.
D- 1 nolu kart Amsler kartlarından en sık kullanılanlarındandır.
E- Fotostress testi makula hastalıklarında normaldir.

Doğru cevap E seçeneğidir. Maküla hastalıklarında muayene yöntemleri şunlardır; Görme keskinliği (başta yakın görme olmak üzere maküla fonksiyonunun en önemli testidir. Hipermetropi maküladaki sensoryel retinanın yükselmesine bağlı olarak görülür.), ışık reaksionları (genellikle normaldir. Ama yaygın dekoman varlığında marcus-Gunn pupillası bulunabilir.), indirekt yarıklı lamba biyomikroskopisi (yeşil (kırmızı bulunmayan) ışık internal limitan membranda kırışma ya da KMÖ gibi yüzeyel lezyonların tespitinde kolaylık sağlarken kırmızı ışık RPE ve koroid lezyonlarında faydalıdır.), Amsler grid testi (10o’lik göre alanını değerlendirir. En sık 1,2 ve 6 nolu kartlar kullanılır.), fotostress testi (KMÖ ve SSR gibi şüpheli lezyonların tespitinde faydalıdır. Burada lezyonun maküler i yoksa optik sinir kaynaklı mı olduğunu anlamada faydalıdır. Testte uzak görme tespit edildikten sonra 3 cm mesafeden 10 saniye süreyle göze ışık tutulur. Tespit edilmiş görme derecesindeki harflerden 3 tanesini okuyabildiği süre kaydedilir. Normalde 15-30 saniye olan bu testte makülada lezyon varsa bu süre 50 saniyeye ulaşabilir. Optik sinir lezyonunda ise sürede bir değişiklik olmaz. Çünkü test fotoreseptörlerin görme pigmentlerini sentez edebilme yeteneğine bağlıdır.)
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 397-8

Soru 541
Retina, koroid ve floresein molekülleri ile ilgili ifadelerden hangisi yanlıştır?
A- İç kan retina bariyeri retinal kapiller nedotel hücrelerinin arasındaki sıkı bağlantılardan oluşur.
B- Dış kan retina bariyeri retina pigment epiteli hücreleri arasındaki bağlantılardan olulur.
C- İç kan retina bariyerinden serbest floresein molekülleri geçemez.
D- Dış kan retina bariyerinden serbest floresein molekülleri geçebilir.
E- Kandaki floreseinin çoğunluğu albumine bağlıdır.

Doğru cevap D seçeneğidir. Floreseinin %70-85’i albumin tarafından bağlanır. İç ve dış kan retina bariyeri ne serbest ne de bağlı floresein geçişine izin vermez. Büyük koroidal damarlar da yine bağlı ve serbest floresein molekülü geçişine izin vermez. Ama koryokapillarisin duvar yapısı ince olup içinden serbest floresein molekülerinin geçişine izin verir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 398-9

Soru 542
Fundus floresein anjiografisi ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Floresans kısa dalga boyu ile stimüle edilen moleküllerin uzun dalga boylu ışık oluşturmasıdır.
B- Retinadan yansıyan ışıklardan sadece sarı-yeşil ışık filtre edilmeden alete ulaşır.
C- Genelde %10’luk solusyondan 5 ml yeterlidir.
D- Opak ortamlı gözlerde %25’lik solusyondan 3 ml verilir.
E- FFA sonrası kişi etrafı yeşil ve mavinin tonlarında görebilir.

Doğru cevap E seçeneğidir. FFA sonrası kişi etrafı kırmızının tonlarında görebilir. Eksitasyon düzeyi floresein molekülleri için 490 nm’dir. Floresein molekülleri 490 nm (mavi) ışık ile uyarıldıklarında 530 nm ışık (sarı-yeşil) oluştururlar.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 399-400

Soru 543
FFA ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Floresein temel olarak uzun posterior arterlerle koroide ulaşır.
B- Koroidal dolaşım retinal dolaşımdan önce başlar.
C- Koroide ait ayrıntılar seçilemez.
D- Optik sinirin geç dönemde boyanması normal bir bulgudur.
E- Foveal avasküler zon nedeniyle fovea karanlık görünür.

Doğru cevap A seçeneğidir. Floresein kısa posterior silier arterler yoluyla koroidal dolaşıma, santral retinal arter yoluyla da retina dolaşımına girer. Koroidal dolaşımın yolu daha kısa olduğundan retinal arterlere ulaşması yaklaşık 1 saniye daha geç olur. Koryokapillarisin hızla floreseinin sızdırması ve RPE’nin melanin nedeniyle koroidal dolaşımı bloke etmesi sonucunda koroidal dolaşımda hiçbir ayrıntı seçilemez. Anjiogram 4 evreden meydana gelir. Prearteryel evrede koroidal sirkülasyon dolar ama retinal arterler hala boştur. Arteryel evre 1 saniye sonra başlar. Tüm arter sistemin dolmasına kadar devam eder. Kapiller (arterio-venöz) evre boyanın venin lateral duvarında görülmesiyle başlar, arter ve venlerin tümüyle dolmasına kadar devam eder. Venöz evre ise kendi içinde erken venöz, orta venöz ve geç venöz evre olarak 3 aşamalıdır. Geç evrelerde ise tekrar tekrar sirküle edilen floresein dilüe olur ve ortamdan uzaklaşır. Optik sinirin geç dönemde boyanması normal bir bulgudur. FFA’da foveanın karanlık görülmesi ise 3 nedene bağlıdır. Bunlar; artmış xantofil pigmentine bağlı koroidal floresansın baskılanması, avasküler zon nedeniyle damarsal yapı bulunmaması ve alttaki RPE hücrelerinin büyük ve fazla melanin içermesidir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 400-1

Soru 544
Hangisi hiperfloresans sebebi değildir?
A- Sert drusen
B- Pencere defekti
C- Papilödem
D- Neovaskülarizasyon
E- Koroideremi

Doğru cevap E seçeneğidir. Koroideremi hipofloresans sebebidir. Hiperfloresans sebepleri RPE’de pencere defekti, boyanın göllenmesi, boya sızıntısı (papilödem ve neovaskülarizasyonlar) ve dokuların floreseini uzun süre tutmasıdır. Hipofloresans sebepleri ise; sert eksüda ve Best hastalığındaki lipofuksin pigmenti gibi anormal materyaller ve kan tarafından blokaj, sirkülasyonun engellenmesi ve vasküler doku kaybıdır. (koroideremi ve myopik dejenerasyon gibi)
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 402

Soru 545
İndosiyanin yeşili anjiografisi için yanlış olan hangisidir?
A- Özellikle koroid sirkülasyonu hakkında fikir verir.
B- İlk 2 saniyede büyük kötü bir perfüzyon alanı papillanın bitişiğinde yer alır.
C- İndosiyaninin floresansı floreseinin %4’ü kadardır.
D- İnfraruj bariyeri kullanılır.
E- En fazla bilgiyi ilk evrelerde verir.

Doğru cevap E seçeneğidir. ICG anjiografi en fazla bilgiyi boyanın retina ve koroidi terketmesinden sonra bile neovasküler dokularda kalabilmesinden dolayı geç evrelerde verir. İlk 2 saniyede büyük kötü bir perfüzyon alanı papillanın bitişiğinde yer alır. (watershed zone) erken evrenin geç dönemi olan 5 saniye-3 dakika arasında bu alan dolar.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 402-3

Soru 546
Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu için yanlış olan hangisidir?
A- İnsidansı yaşla artar.
B- En sık tip atrofik tiptir.
C- Eksüdatif tipte RPE dekolmanı vardır.
D- YBMD’na bağlı körlüklerin en sık sebebi atrofik tiptir.
E- Drusen YBMD öncesinde bölgede görülebilir.

Doğru cevap D seçeneğidir. Yaşa bağlı maküla dejenerasyonunun insidansı yaşla beraber artar. Ana tipler eksüdatif ve noneksüdatif (atrofik) tiplerdir. Atrofik tip yavaş ilerler ve vakaların %90’ından sorumludur. Daha az yaygın olan eksüdatif tip ise YBMD’na bağlı görme kayıplarının % 88’inin sebebidir. Atrofik tip ile kombine olabilir. En önemli iki özelliği RPE dekolmanı ve koroidal neovaskülarizasyondur. AMD gelişimi öncesinde bölgede drusen gelişimi görülebilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 403-4

Soru 547
Drusen ile ilgili ifadelerden hangisi yanlıştır?
A- YBMD’nin klinik olarak en erken bulgusudur.
B- Yaşla beraber sayıca artar ama boyutları küçülür.
C- Bilateral ve smetriktir.
D- Sert drusende lokal RPE fonksiyon bozukluğu vardır.
E- Yumuşak drusen koroidal neovaskülarizasyon geliştirme açısından risklidir.

Doğru cevap B seçeneğidir. YBMD’nin klinik olarak en erken tespit edilen bulgusu olan drusen bilateral ve smetrik bir dağılım gösterir. RPE altındaki sarı-beyaz birikintilerdir. Yaşla beraber sayıları ve büyüklükleri artar. 60 yaşından sonra hemen herkeste görülür. Temelde 4 tiptir. Bunlar; sert (sınırları net, yuvarlak lezyonlardır. RPE’de lokal fonksiyon bozukluğu vardır.), yumuşak (sert drusenden büyük ve sınırları net değildir. Zamanla birleşerek confluent drusen haline gelebilir. Confluent drusen diffüz RPE bozukluğuyla karakterizedir. Koroidal neovaskülarizasyon gelişme riski yüksektir.), bazal laminer (uniform, yuvarlak RPE altı nodullerdir. Sert ve yumuşak drusenin aksine daha genç yaş grubunda görülür. Sensoryel retinanın psödovitelliform ayrışması veya koroidal neovaskülarizsyon ile birlikte bulunabilir.) ve kalsifiye (distrofik kalsifikasyona sekonder gelişir. Pırıltılı görülür.)
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 404-5

Soru 548
Drusen ile ilgili ifadelerden hangisi yanlıştır?
A- Esas olarak RPE bazal membranı ile iç kolajen tabaka arasında bikrim olur.
B- Drusenin lipid içeriği davranışını belirleyebilir.
C- Daima hiperfloresans verirler.
D- YBMD’da görme kaybı açısından en önemli tip yumuşak drusendir.
E- Bazal laminer drusen sert drusene göre daha genç yaş grubunda görülür.

Doğru cevap C seçeneğidir. Drusenin hiperfloresansı düşük yağ içeriği ve üzerindeki RPE’de pencere defekti varlığında gelişir. Yani tüm drusenler hiperfloresan değildir. Hipofloresanda olabilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 405-6

Soru 549
Atrofik tip YBMD ile ilgili olarak yanlış olan hangisidir?
A- En sık görülen tiptir.
B- Sebebi temelde koryokapillaris atrofisidir.
C- Başlangıçta RPE’nde lokal hiperpigmentasyon gelişir.
D- Tutulum bilateralse lezyonlar smetriktir.
E- Mevcut drusenler kaybolabilir.

Doğru cevap B seçeeğidir. Atrofik YBMD’nin sebebi RPE ve fotoreseptör atrofisidir. Zamanla drusenler kaybolur ve koroidal damarlar belirgin hale gelecek tarzda atrofi genişleyebilir. (coğrafi atrofi) FFA’da klinik olarak tahmin edilenden daha yaygın bir hiperfloresans görülür. Kesin bir tedavisi yoktur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 406-8

Soru 550
Eksüdatif tip YBMD’de önemli olan RPE dekolmanı hakkında hangisi yanlıştır?
A- Kubbe şeklindedir.
B- Keskin sınırlıdır.
C- İçerdiği sıvı daima berraktır.
D- FFA’da hiperfloresan görülür.
E- ICG anjiografide hipofloresan görülür.

Doğru cevap C seçeneğidir. Arka kutupta değişken derecelerde kubbe şeklinde keskin sınırlı elvasyonlar mevcuttur. İçerdiği sıvı berrak veya bulanık olabilir. FFA’da hiperfloresans görülür. (göllenmeye bağlı) ICG anjiografisinde ise alan hipofloresan görülür.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 407-8

Soru 551
Eksüdatif tip YBMD’de önemli olan RPE dekolmanının müteakip seyrinde görülmez?
A- Spontan iyileşme
B- Coğrafi atrofi
C- Traksiyonel retina dekolmanı
D- RPE yırtığı
E- Okült koroidal neovaskülarizsyon

Doğru cevap C seçeneğidir. Traksiyonel dekolmandan ziyade dış kan retina bariyerinin yıkılmasına bağlı subretinal mesafede sıvı birikir ve sensoryel retinada dekolman gelişir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 409

Soru 552
YBMD’da görülen koroidal neovaskülarizasyon için hangisi yanlıştır?
A- Daima retina pigment epiteli dekolmanından sonra meydana gelir.
B- Tedavisinde Argon LASER kullanılabilir.
C- Genellikle oftalmoskopik olarak teşhis edilemez.
D- Subretinal hemoraji varlığı sızıntıyı gösterir.
E- Druseni olan hastalarda distorsiyon başlaması sızıntı başladığını gösterir.

Doğru cevap A seçeneğidir. Koroidal neovasküler membran (KNVM) RPE dekolmaından önce veya sonra meydana gelebilir. Druseni olan bir hastada distorsiyon ve görme bulanıklığı KNVM’den sızıntı başaldığını gösterebilir. Çoğu membran oftalmoskopik olarak teşhis edilemez. KNVM’de sızıntıya eşlik eden belirtiler; seröz dekolman, subretinal kan ve lipid bulunmasıdır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 411

Soru 553
Klasik tip koroidal neovaskülarizasyon ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Dantel paterninde dolum gösterir.
B- Erken dönemde hiperfloresans gösterir.
C- Geç dönemde hiperfloresans gösterir.
D- Foveal avasküler zon merkezine 200 mikron mesafeden daha uzaksa jukstafovealdir.
E- Fibröz doku geç dönem boyanmadan sorumludur.
Doğru cevap D seçeneğidir. Klasik membranlar FFA’da erken evrede hızla dolum gösteren dantel paterni gösterir. Oluşan hiperfloresans sonrası 2 dakika civarında etrafına ve subretinal mesafeye sızıntı başlar. KNVM içindeki fibröz dokunun boyayı tutması ile geç dönemde de hipefloresans görülür. Klasik KNVM foveal avasküler zonla (FAZ) olan ilşikisine göre subfoveal (FAZ merkezinde), extrafoveal (FAZ merkezine en az 200 mikron mesafede) ve juxtafoveal (FAZ merkezine 200 mikron mesafede olmalarına rağmen merkezi tutmamıştır.) olarak sınıflandırılır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 411-2

Soru 554
Koroidal neovaskülarizasyon bulunan bir gözde hangisi gelişmez?
A- Hemorajik RPE dekolmanı
B- Vitreus hemorajisi
C- Hemorajik sensoryel dekolman
D- Eksüdatif retina dekolmanı
E- Traksiyonel retina dekolmanı

Doğru cevap E seçeneğidir. KNVM müteakip seyrinde hemorajik RPE dekolmanı (kan damarlarınınbirinin ruptürüne bağlı olup siyaha yakın kırmızı görülür.), hemorajik sensoryel dekolman, vitreus hemorajisi, subretinal (disciform) nedbelenme (kanın organize olması sonucunda gelişir.), masif eksüdasyon ve eksüdatif retina dekolmanı görülebilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 412-3

Soru 555
Santral seröz retinopati ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Erkeklerde sık görülür.
B- Genellikle unilateraldir.
C- Sensoryel retina makülada dekole olmuştur.
D- Negatif skotom ve makropsi vardır.
E- Görme kaybı ani gelişir.

Doğru cevap D seçeneğidir. Pozitif relatif skotom gelişir. Görme kaybı skotom, mikropsi ve veya metamorfopsi eşliğinde karanlık adaptasyonunun da bozulmasıyla bir anda ortaya çıkar.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 418

Soru 556
Santral seröz retinopati için hangisi yanlıştır?
A- Akiz hipermetropi sebebidir.
B- Görmede şiddetli ve ani bir kayıp vardır.
C- Ekstrafoveal gelişebilir.
D- Büllöz retina dekolmanı şeklinde görülebilir.
E- Çoğu vakada tanı klinik olarak konur.

Doğru cevap B seçeneğidir. Görme kaybı orta karar olup 6/9-6/12 aralığındadır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 418

Soru 557
Santral seröz retinopatide biyomikroskopik muayene için hangisi yanlıştır?
A- Ayırıcı tanıda optik disk kolobomu yer alır.
B- Dekole retina transparan görülür.
C- Dekole retina artmış kalınlığa sahiptir.
D- Sensoryel dekolmanın arka sathı üzerinde prespitatlar bulunabilir.
E- RPE dekolamnı da olaya eşlik edebilir.

Doğru cevap C seçeneğidir. Dekole retina transparan ve normal kalınlıktadır. Optik disk piti, kolobomu, koroidal tümörler ve koroidal neovaskülarizasyon ayırıcı tanıda yer alır. Sensoryel retina ve RPE’nin birbirinden ayrılmış olduğu retina kan damarlarına ait gölgenin RPE üzerinde görülmesiyle anlaşılır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 418

Soru 558
Santral seröz retinopatide FFA için hangisi yanlıştır?
A- Çoğu vaka da tanı için gereklidir.
B- Koroidal neovaskülarizasyon ve SSR ayrımında faydalıdır.
C- Tüten baca görünümü sıktır.
D- Tüten baca görünümünde ilk olarak hipefloresan spot görülür.
E- Mürekkep lekesi şeklinde bir görünümde olabilir.

Doğru cevap A seçeneğidir. Çoğu SSR vakası için tanı klinik yolla konur. FFA ayırıcı tanıda değerlidir. FFA’da iki tip görünüm ortaya çıkar. Tüten baca görünümünde hiperfloresan spot önce yukarı sonra laterale doğru yayılım gösterir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 418-20

Soru 559
Santral seröz retinopatide görme prognozuyla ilgili olarak yanlış olan hangisidir?
A- Ezici bir çoğunluk ilk 6 ay içinde normale yakın görmeye sahip olur.
B- Az sayıda hasta 1 yılı bulan bir iyileşme süreci gösterir.
C- Mikropsi sebat etmez.
D- Bazı vakalarda ilerleyici olabilir.
E- LASER fotokoagülasyon nihai görme düzeyini etkilemez.

Doğru cevap C seçeneğidir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 420

Soru 560
İdiyopatik maküler delik ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Perifoveal vitreus korteksinin fokal kontraksiyonu vardır.
B- Evre 1a’da okült delik varıdr.
C- Bazı vakalar evre 1b’den sonra ilerleme göstermez.
D- Evre 1a’da delik oluşmamıştır.
E- Evre 4’te Weiss halakası görülür.

Doğru cevap B seçeneğidir. Okült delik evre 1b’de görülür. Senil (idiyopatik) delik; perifoveal vitreus korteksinin foveolar retinayı eleve edecek şekilde ani fokal kontraksiyonuyla gelişir. 4 evreye ayrılır. Evre 1a’da tanı daha çok diğer gözde delik gelişmiş hastaların muayeneleri esnasında konur. Delik tehdidi vardır fakat delik yoktur. Sadece fovea dekole olmuş ve vitreus kontraktedir. Foveal çöküntü kaybolmuş ve foveolar sarı spot veya perifoveolar halka gelişmiştir. Ever 1b’de ise fotoreseptörler ayrışmıştır. Görme azalması veya metamorfopsi bulunabilir. Çoğunlukla evre 2’ye ilerlese de bazı vaklarda vitreus kendiliğinden dekole olur ve olay durur. Vitreus bölgede kondanse olur ve bir psödooperkulum oluşur. Evre 3’te psödooperkulum delik kenarından ayrılır. Evre 4’te arka vitreus tamamen ayrışır ve Weiss halkası gelişir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 420-1

Soru 561
Tam kat maküler delik klinik olarak hangi özelliği içermez?
A- Yaşlı kadınlarda sıktır.
B- Delik içinde RPE seviyesinde çok sayıda sarı renkli depozitler görülür.
C- Watzke-Allen testi negatif sonuç verir.
D- FFA’da hiperfloresan görülür.
E- Tedavisi vitrektomi ve sıvı gaz değişimidir.

Doğru cevap C seçeneğidir. Watzke-Allen testinde slit şeklinde bir ışık delik bölgesine düşürüldüğünde tam kat maküler delikte hasta ışık sütununun kesintiye uğradığını ifade ederken, yalancı deliklerde kesintiye uğramadığını ifade eder.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 421

Soru 562
Hangisi maküler delik oluşumuyla ilişkili değildir?
A- Myopi
B- Hipermetropi
C- Posterior stafilom
D- Künt travma
E- Solar retinopati

Doğru cevap B seçeneğidir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 421-2

Soru 563
Hangisi idiyopatik premaküler gliozis için yanlıştır?
A- Vitreoretinal arayüzeyde membran gelişir.
B- Selofan makülopati bir alt tipidir.
C- Glial hücreler internal limitan membrndaki çatlaklar üzerinden retina yüzeyine ulaşır.
D- Genelde bilateraldir.
E- Hastalar sistemik olarak sağlıklıdır.

Doğru cevap D seçeneğidir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 422-3

Soru 564
Selofan makülopati için hangisi yanlıştır?
A- İdiyopik premaküler gliozisin hafif formudur.
B- Metamorfopsi görülür.
C- Makülada düzensiz ışık reflesi vardır.
D- Membran kırmızı ışıkla daha iyi görülür.
E- Kan damarlarında distorsiyon görülür.

Doğru cevap D seçeneğidir. Kırmızıdan yoksun ışıkla daha iyi görülür.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 423

Soru 565
Maküler pucker ile ilgili yanlış olan ifade hangisidir?
A- İdiyopatik premaküler gliozisin ağır seyreden alt tipidir.
B- Kan damarlarında distorsiyon görülmez.
C- Maküler psödohole görülebilir.
D- KMÖ eşlik edebilir.
E- FFA’da sızıntı görülür.

Doğru cevap B seçeneğidir. Selofan makülopatiye göre çok daha ağır seyreden bu tabloda görme kaybı daha ağır olup, damarlarda ağır distorsiyon görülür. Yoğun membran sebebiyle damarlardan bazısı görülmeyebilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 423

Soru 566
Hangisi premaküler gliozis sebebi değildir?
A- Dekolman cerrahisi
B- Fotokoagülasyon
C- Travma
D- Vitritis
E- Dar açılı glokom

Doğru cevap E seçeneğidir. Dekolman cerrahisi, fotokoagülasyon ve kriyoterapi gibi retina prosedürleri ile retina vasküler hastalıkları, intraokuler inflamasyon ve travma sekonder premaküler gliozis sebebidir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 424

Soru 567
Vitreomaküler traksiyon sendromu için hangisi yanlıştır?
A- En sık görülen maküler satıh hastalığıdır.
B- Kistoid maküler ödem çok sıktır.
C- Anteroposterior yönde traksiyon vardır.
D- Traksiyonel retina dekolmanı gelişebilir.
E- Tedavi vitrektomidir.

Doğru cevap A seçeneğidir. En az görülen maküler satıh hastalıklarından biridir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 424

Soru 568
Kistoid maküler ödemde sıvı hangi tabakalarda birikir?
A- Fotoreseptörler-dış limitan membran
B- Dış nükleer-dış pleksiform
C- Dış pleksiform-iç nükleer
D- İç nükleer-iç plekisform
E- Ganglion hücreleri-sinir lifleri

Doğru cevap C seçeneğidir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 424


Soru 569
Hangisi retinal vasküler sızıntı oluşturmadan kistoid maküler ödem (KMÖ) yapar?
A- Diyabetik retinopati
B- Koroidal neovaskülarizasyon
C- Retinal ven oklüzyonu
D- İntermedier üveit
E- Kalıtsal dominant KMÖ

Doğru cevap B seçeneğidir. Sızıntı ile birlikte bulunan sebepler; diyabetik retinopati, retinal ven oklüzyonu, intermedier üveit, idiyopatik retinal telenjiektazi, vitreomaküler traksiyon sendromu, kalıtsal dominant KMÖ, psödofakik veya afakik KMÖ’dir. Sızıntı oluşturmayanlar ise; retinitis pigmentosa, erken dönem maküler delik, nikotinik asit makülopatisi, koroidal neovaskülarizasyondur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 424

Soru 570
Hangisi retinal vasküler sızıntı eşliğinde kistoid maküler ödem (KMÖ) yapar?
A- Retinitis pigmentosa
B- Koroidal neovaskülarizasyon
C- Kalıtsal dominant KMÖ
D- Nikotinik ast makülopatisi
E- Erken dönem maküler delik

Doğru cevap C seçeneğidir. Sızıntı ile birlikte bulunan sebepler; diyabetik retinopati, retinal ven oklüzyonu, intermedier üveit, idiyopatik retinal telenjiektazi, vitreomaküler traksiyon sendromu, kalıtsal dominant KMÖ, psödofakik veya afakik KMÖ’dir. Sızıntı oluşturmayanlar ise; retinitis pigmentosa, erken dönem maküler delik, nikotinik asit makülopatisi, koroidal neovaskülarizasyondur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 424

Soru 571
Kistoid maküler ödem ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Özellikle iç pleksiform tabakada sıvı toplanmıştır.
B- Foveal lameller delik oluşturabilir.
C- FFA’da çiçek tacı paterni vardır.
D- Tıbbi tedavide karbonik anhidraz inibitörleri kullanılır.
E- LASER fotokoagülasyon kullanılır.

Doğru cevap A seçeneğidir. Sıvı dış plekisiform ve iç nükleer tabakada birikir. Görme keskinliği süre ve şiddetine bağlı olarak azalır. FFA’da dış pleksiform tabakada boyanın birikir ve bu bölgede foveola merkezde bulunacak şekilde liflerin radyal dağılım göstermesiyle ortaya çıkan çiçek tacı paterni oluşur. Tedavide karbonik anhidraz inhibitörleri, steroidler, LASER fotokoagülasyon ve vitrekomi kullanılabilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 424-5

Soru 572
Myopiye bağlı retina değişikliklerinden olmayan hangisidir?
A- FFA’da koroid damar yapısı seçilemez.
B- Optik disk etrafında temporal haleler
C- Fuchs spotu
D- Cila çatlakları
E- Tilted disk

Doğru cevap A seçeneğidir. Normalde FFA’da seçilemeyen koroid damar yapısı RPE’ndeki atenüasyona bağlı olarak seçilebilir hale gelir. Fundus soluk ve alacalı görünür. Koryoretinal atrofi adacıkları, optik disk etrafında temporal haleler, koryokapillaris atrofisi, beyaz skleranın görülmesi, maküler tutuluma bağlı santral gömede azalma, tilted disk, posterior stafilom, maküler delik, periferik koryoretinal dejenerasyon, periferik retina delikleri, retina dekolmanı ve cila çatlaklarıdır. Cila çatlakları bruch membranındaki büyük çatlaklardan oluşur ve arka kutupta dallanma ve çaprazlaşma gösteren sarı çizgiler şeklindedir. Eşliğinde koroidal neovaskülarizasyon gelişebilir. KNV sonucunda hemoraji gelişir. Maküladaki hemoraji çekilince fuchs spotu denilen sekonder pigmenter proliferasyon meydana gelir. Myopiye eşlik eden durumlar ise; arka subkapsülerkatarakt ve nükleer katarakt, PAAG, ve pigmenter glokomdur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 425-8

Soru 573
Hangisi koroidal fold (katlanma) sebebidir?
A- Tiroid oftalmopati
B- Hipermetropi
C- Posterior sklerit
D- Okuler hipotoni
E- Akut retinal nekroz

Doğru cevap E seçeneğidir. Koroidal fold sebepleri; retrobulber kitle ve tiroid oftalmopati gibi orbital sebepler, koroid tümörleri, posterior sklerit ve okuler hipotonidir. İdiyopaitk olarak sağlıklı hipermetrop hastalarda bilateralde görülebilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 428

Soru 574
Koroidal fold ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Retinal katlanmalara göre daha geniş aralıkları vardır.
B- Görme kaybı fotoreseptörlerin distorsiyonuna bağlıdır.
C- Paralel ve horizontal yerleşirler.
D- En sık temporal yerleşimlidirler.
E- FFA’da tepe kısımlar hipofloresan görülür.
Doğru cevap E seçeneğidir. Tepe kısımlar hiperfloresan görülür. İç koroid, RPE ve Bruch membranında yer alan dalgalanmalar şeklinde olup dış retina nadiren tutulabilir. Retinal katlanmalarda sadece sensoryel retina tutulur ve katlanmaların aralıkları daha dardır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 428

Soru 575
Angioid streaks ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Temel lezyon RPE’dedir.
B- Lezyonlar optik disk etrafında birleşir.
C- Kenarları düzensizdir.
D- En ciddi komplikasyon koroidal neovaskülarizasyondur.
E- Leopar derisi benekleri görülebilir.

Doğru cevap A seçeneğidir. Temel lezyon Bruch membranındadır. Angioid streaks ya da damarsı çizgilenmeler RPE ve koryokapillariste sekonder değişikliklerle birlikte bulunan Bruch membranının kollajenöz ve elastik tabakalarındaki çatlak benzeri yarılmalar sonucu gelişir. Lezyonlar normal kan damarları altına yerleşmiş, düzensiz testere dişi görünümünde kenarlara sahiptir. Optik disk etrafında halka şeklinde birbirleriyle kesişirler. Ani kesilme tarzında sonlanırlar. Beraberliğinde Peau d’orange yani portakal kabuğu ya da leopar derisi benekleri (en belirgin olarak maküla temporalinde yer alan çil şeklinde benekler), optik disk druseni, peripapiller koryoretinal atrofi, somon spotları (fokal periferik koryoretinal skarlar) ve retiküler tarzda periferik pigmenter kümelenme görülür. FFA’da hiperfloresan görülür. Koroidal neovaskülarizasyon, çizgilenmelerin makülayı tutması ve koroidal ruptüre bağlı görme kaybı gelişir. Koroidal neovaskülarizasyon en ciddi komplikasyondur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 429-31

Soru 576
Hangisi angioid streaks ile ilişkili değildir?
A- Optik disk druseni
B- Leopar derisi benekleri
C- Peripailler koryoretşnal atrofi
D- Somon spotları
E- Periferik granülom

Doğru cevap E seçneğidir. Periferik granülom toxocaraya bağlı göz tutulumunda görülür. Angioid streaks beraberliğinde Peau d’orange yani portakal kabuğu ya da leopar derisi benekleri (en belirgin olarak maküla temporalinde yer alan çil şeklinde benekler), optik disk druseni, peripapiller koryoretinal atrofi, somon spotları (fokal periferik koryoretinal skarlar) ve retiküler tarzda periferik pigmenter kümelenme görülür.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 299, 429

Soru 577
Hangis angioid streaksa eşlik etmez?
A- Psödoksantoma elastikum
B- Ehlers-Danlos sendromu
C- Paget hastalığı
D- Hemoglobinopatiler
E- Turner sendromu

Doğru cevap E seçeneğidir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 431-3

Soru 578
Antimalaryaller ve göz tutulumları ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Menlin içeren göz yapılarında birikirler.
B- En ciddi etkis retina toksisitesidir.
C- Hidroksiklorokin, retinopati açısından klorokinden daha güvenlidir.
D- Retina toksisitesi dozdan bağımsızdır.
E- Bull’s eye görülebilir.

Doğru cevap D seçeneğidir. Klorokin ve hidroksiklorokin özellikle melanin içeren göz yapılarında birikir. En önemli etkileri retina toksisitesi ve kornea birikimleridir. Kornea tutulumu selim seyirli iken retina tutulumu ciddi seyreder. Hidroksiklorokin klorokinden daha güvenilirdir. Klorokin toksisitesi doza bağımlıdır. Bull’s eye sebeplerinden biridir. Hidroksiklorokin kullanan hastaların rutin taraması gereksizdir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 433

Soru 579
Hangisi öküz gözü (Bull’s eye) tarzında makülopatiye sebep olmaz?
A- Kon distrofisi
B- Marfan sendromu
C- Stargardt hastalığı
D- Retinitis pigmentosa
E- Batten Mayou sendromu

Doğru cevap B seçeneğidir. Bull’s eye makülopatide dıştan içe doğru genişleyen hiperpigmente bir halka ve bunun içinde yer alan pigmentsiz bir zonla çevrili santral foveolar hiperpigmentasyon vardır. Sebepleri; kon distrofisi, Stargardt hastalığı, inverse retinitis pigmentosa, Bardet-Biedl sendromu, selim konsantrik anuler maküler distrofi, fenestralı parlaklık distrofisi, Batten hastalığıdır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 435

Soru 580
Kininin yan etkileri hakkında hangiis yanlıştır?
A- Optik atrofi
B- Konstriktif görme alanı
C- Fiske ve dilate pupilla
D- Görme kaybı
E- Göz içi basınç artışı

Doğru cevap E seçeneğidir. Akut zehirlenmesi çinkonizm olarak bilinir. En sık ve önemli yan etkisi görme kaybıdır. Göme kaybı sonraları düzelse de görme alanı kontriktif olarak kalır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 435

Soru 581
Aşağıdaki eşleştirmelerden yanlış olan hangisidir?
A- Klorpromazin-dozdan bağımsız retinotoksisite.
B- Thioridazin-retinada tuz-biber biçiminde pigmenter bozukluk
C- Tamoksifen-kristal görünümünde maküla depozitleri
D- Metoksifluran- retinal damarlar içinde selim tabiatlı kristaller
E- Kinin-optik atrofi
Doğru cevap A seçeneğidir. Klorporomazin doza bağlı retinotoksisite yapar.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 435-6

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder