Soru 452
İris melanomu ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Açık göz rengine sahip bireyler daha fazla risk altındadır.
B- Genelde inferior iriste görülür.
C- Sekonder glokoma sebep olabilir.
D- Bazı varyantları hiperkromi yapabilir.
E- Sıklıkla korektopiyle birlikte bulunurlar.
Doğru cevap E seçeneğidir. Uvela melanomlar açık göz renkli bireylerde çok daha fazla görülür. (3 kat) okuler melanositoz, ota nevüs ve displastik kutane nevüslerle beraber risk artar. Yavaş büyür. İris inferior yaısında yer alır. En azından 3x1 mm boyutunda pigmentli veya pigmentsizdir. Pupiller distorsiyon ve ektropion uvea yapabilir. Çıya ilerlerse glokom sebebidir. Nadir varyantlarından stroma içine diffüz büyüyen melanomda unilatreal hiperkromi görülür. Diğer varyant olan topioca melanomada iris yüzeyine yerleşmiş çok sayıda nodul vardır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 321-2
Soru 453
Hangisinin iris melanomuyla karışması ihtimali daha azdır?
A- Saat 10-2 kadranlarında iris nevüsü
B- saat 3-8 kadranlarında tutulum gösteren ve öne yayılmış silier cisim melanomu
C- saat 7 kadranında yerleşmiş iris kisti
D- Tüm iris sathında yayılmış metastazlar
E- Saat 5-9 kadranlarında açıda tutulum yapan iris pigment epiteli adenomu
Doğru cevap A seçeneğidir. İris melanomları üst yarıyı tutmazlar. Ayırıcı tanıda iris nevüsü, silier cisim melanomu (öne yayılmış), iris metastazları (hızlı büyür, pembe veya sarı renklidir. Ön üveit ve hifemayla komplike olabilir), primer iris kisti, iris pigment epiteli adenomu, leiomyom (alt yarıyı tutmayabilir ve amelanotik melanoma benzer.)
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 322
Soru 454
İris melanomu tedavisinde kullanılmayan hangisidir?
A- Geniş iridektomi
B- Brakiterapi
C- Diod LASER fotokoagülasyon
D- Yüklenmiş partiküllü radyoterapi
E- Enükleasyon
Doğru cevap C seçeneğidir. Diğer 4 yöntem kullanılsa da Diod LASER fotokoagülasyon kullanılmamaktadır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 323
Soru 455
İris nevüsleri hakkında hangiis yanlıştır?
A- Tipik olarak pigmentlidir.
B- Ektropion uvea sebebi olabilirler.
C- Diffüz iris nevüsü Cogan-Reese sendromunda görülür.
D- Diffüz iris nevüslü hastalarda hipokromi görülür.
E- Lisch nodulleri nörofibromatozis tip 1 de görülür.
Doğru cevap D seçeneğidir. Hiperkromi diffüz iris nevüsünün kriptaları örtmesiyle gelişir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 323
Soru 456
İris kistleri ile ilgili olrak hangisi yanlıştır?
A- Primer olanlar bilateraldir.
B- Primer olanlar genellikle epitelyum kaynaklıdır.
C- Myotiklere bağlı gelişebilir.
D- Primer olanlar genellikle semptomatiktir.
E- Stromal kistler çocuklarda görülür.
Doğru cevap A seçeneğidir. İris kistleri tek taraflıdırlar. Primer olanlar genelde pigment epiteli kaynaklıdır. Genelde sabit seyirli ve asemptomatiktir. İris ve silier cisim melanomlarıyla ayrılmaları gerekir. Primer olanlardan epitelyum kökenliler koyu kahverengi olup transluminasyon verir. Pupilla kenarına yakındır. Stromal kistler genellikle çocuklarda meydana gelir. İçlerinde sıvı bulunduran saydam ön duvara sahip kistlerdir. Sekonder kistler ise göz içi cerrahisi, travma ve uzun etkili myotiklere bağlı gelişir. Bunlar sıklıkla büyüyerek ön üveit ve glokom sebebi olabilirler.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 323-4
Soru 457
Silier cisim melanomuyla ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Tümör alanında episkleral damarlar dilate haldedir.
B- Astigmatizmaya sebep olabilir.
C- En iyi prognoz 360o yayılan tümörlerde görülür.
D- Medulloepitelyoma ayırıcı tanıda yer alır.
E- Tedavide iridosiklektomi yapılır.
Doğru cevap C seçeneğidir. En kötü prognoz 360o yayılan tümörlerde görülür. Pupilla dilate edilmeden görülmesi hayli zor olan silier cism melanomunun bulunduğu kadranda nöbetçi damarlar denilen episkleral damarların genişlemesi görülür. Tümör skleral venlerle yayıldığından bazen konjonktival melanom zannedilen koyu renkli epibulber kitle oluşur. Lense bası ile astigmatizma, subluksasyon ve katarakt gelişebilir. Öne erozyon ile iris melanomunu taklit edebilir. Arkaya yayılırsa retina dekolmanı sebebi olabilir. Nekroze olursa ön üveit meydana gelebilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 324-6
Soru 458
Hangisi lobuler ve kistik yapıda olup çepeçevre silier cisim melanomu ayırıcı tanısında yer alır?
A- Medulloepitelyoma
B- Uveal effüzyon sendromu
C- Metastazlar
D- Adenokarsinom
E- Leiomyoma
Doğru cevap B seçeneğidir. Silier cisim melanomu ayırıcı tanısında; medulloepitelyoma (diktiyoma da denilen bu tümör pigmentsiz silier epitel kaynaklıdır), uveal efüzyon sendromu (çepeçevre silier cisim melanomuyla karışır. Bununla beraber lobuler ve kistik oluşu ayırıcı atnıda önemlidir.), konjenital epitelyal iridosilier kistler ve diğer silier cisim tümörleri (metastazlar, adenokarsinom, kistik adenom, leimyoma, hemanjiom) yer alır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 325
Soru 459
Silier cisim melanomu ayırıcı tanısında yer alan tipik olarak hayatın ilk 10 yılında silier cisimde kitlesel lezyon, yüksek göz içi basıncı ve/veya katarakt ile birlikte bulunan görme kaybıyla ortaya çıkan tümöral lezyon hangisidir?
A- Medulloepitelyoma
B- Uveal effüzyon sendromu
C- Metastazlar
D- Adenokarsinom
E- Leiomyoma
Doğru cevap A seçeneğidir. Medulloepitelyoma (Diktiyoma) pigmentsiz silier epitel kaynaklıdır. Tipik olarak hayatın ilk 10 yılında silier cisimde lezyon, yüksek göz içi basıncı ve/ya katarakt ile birlikte bulunan görme kaybıyla ortaya çıkar. Kesin tanı enükleasyon sonrası konabilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 325
Soru 460
Aşağıdaki bulgulardan hangisi silier cisim melanomunda iridosiklektomi endikasyonudur?
A- Büyük silier cisim melanomları
B- Anterior koroidi etkileyen silier cisim melanomları
C- Açının 1/3 den fazlasını tutumuş durumdaki büyük silier cisim melanomları
D- Açının 1/3 den azını tutmuş durumdaki küçük silier cisim melanomları
E- Sekonder glokom varlığı
Doğru cevap D seçeneğidir. İridosiklektomi açının 1/3’den daha azını tutmuş durumdaki küçük ve orta boy tümörler için endikedir. En ciddi komplikasyonu vitre içi hemoraji, retina dekolmanı ve rezidüel tümör kalmasıdır. Enükleasyon ancak büyük tümörler ve anterior koroidi etkileyen durumlarda tercih edilir. Sekonder glokom varlığı schlemm kanalının yaygın tutulumu manasına geleceğinden yine nenükleasyon endikasyonudur. Silier cisim melanomlarında radyoterapi bir diğer yöntemdir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 326
Soru 461
Erişkinlerde en sık görülen primer malign göz içi tümörü hangisidir?
A- Melanom
B- Hemanjiom
C- Melanom
D- Lenfoma
E- Retinoblastom
Doğru cevap A seçeneğidir. En sık görülen göz içi tümörler metastazlardır. Erişkinlerde en sık görülen primer malign göz içi tümörü koroid melanomu iken çocuklarda en sık görülen primer malign göz içi tümörü retinoblastomdur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 326, 334, 337
Soru 462
En sık görülen koroid tümörü hangisidir?
A- Retinoblastom
B- Melanom
C- Metastaz
D- Lenfoma
E- Hemanjiom
Doğru cevap C seçeneğidir. En sık görülen göz içi tümörler metastazlardır. Erişkinlerde en sık görülen primer malign göz içi tümörü koroid melanomu iken çocuklarda en sık görülen primer malign göz içi tümörü retinoblastomdur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 326, 334, 337
Soru 463
Çocuklarda en sık görülen primer malign tümör hangisidir?
A- Metastaz
B- Melanom
C- Lenfoma
D- Retinoblastom
E- Hemanjiom
Doğru cevap D seçeneğidir. En sık görülen göz içi tümörler metastazlardır. Erişkinlerde en sık görülen primer malign göz içi tümörü koroid melanomu iken çocuklarda en sık görülen primer malign göz içi tümörü retinoblastomdur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 326, 334, 337
Soru 464
Koroid melanomu ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- En sık görülen primer malign göz içi tümördür.
B- Işık topları biçiminde ışık çakmaları görülebilir.
C- Tipik olarak zeminden kabarık ve subretinal oval kitle görülür.
D- Genellikle amelanotik görünümdedir.
E- Optik sinir tutulumu nadirdir.
Doğru cevap D seçeneğidir. Genellikle kahverengi olsa da alacalı veya amelanotikte olabilir. Hastaların üçte birinde gün içinde 2-3 kere seyahat eden ışık topları biçiminde ışık topları görülebilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 326
Soru 465
Koroid melanomu ayırıcı tanısında hangisi yer almaz?
A- Metastazlar
B- Retina dekolmanı
C- Koroid dekolmanı
D- Posterior sklerit
E- Toksoplazma koroiditi
Doğru cevap E seçeneğidir. Koroid melanomu ayırıcı tanısında; metastazlar, retina ve koroid dekolmanı, posterior sklerit, büyük koroidal nevüs, lokalize koroidal hemanjiom, sarkoidoz ve tüberküloza ait koroidal granülomlar, yaşa bağlı neovasküler maküla dejenerasyonu yer alır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 327
Soru 466
Koroid melanomu tanısı ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Binokuler indirekt oftalmoskopi ile vakaların çoğunda tanı koymak mümkündür.
B- USG tümör boyutlarının netleştirilmesinde kullanılır.
C- FFA’da alacalı bir floresans gösterir.
D- Bilgisayarlı tomografi ayırıcı tanıda USG’den üstündür.
E- Renkli dopler USG pigmentli lezyonların hemorajilerden ayrılmasında faydalıdır.
Doğru cevap D seçeneğidir. Bilgisayarlı tomografi ne tümör boyutlarını hesaplanması, ne de ayırıcı tanıda USG’den üstün değildir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 327-8
Soru 467
Hangisi koroid melanomu tedavisinde kullanılmaz?
A- Brakiterapi
B- Evisserasyon
C- Transpupiller termoterapi
D- LASER fotokoagülasyon
E- Transskleral lokal rezeksiyon
Doğru cevap B seçeneğidir. Tedavi ele alnırken tümörün büyüklüğü, aktivitesi, yayılımıve gözle görülür aktivite göstermesi, diğer gözün durumu ve hastanın genel sağlık durumu dikkate alınır. Uygulanan tedavi yöntemleri plakla yapılan radyoterapi (brakiterapi), yüklenmiş partiküllü radyoterapi, transpupiller termoterapi, LASER fotokoagülasyon, transkleral lokal rezeksiyon, enükleasyon, ekzantrasyon, ve ilaçlarla palyatif tedavidir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 328-9
Soru 468
Uvea melanomlarında Callender sınıflamasına göre en sık görülen tipler hangileridir?
A- Mekik hücreli-epiteloid hücreli
B- Mekik hücreli-nekrotik
C- Epiteloid hücreli-nekrotik
D- Mikst hücreli-mekik hücreli
E- Mikst hücreli-epiteloid hücreli
Doğru cevap D seçeneğidir. En sık mekik hücreli (%45) ve mikst hücreli (%45) görülür.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 330
Soru 469
Koroid melanomlarında hangisi prognoza en az etkilidir?
A- Boyut
B- Ekstraskleral yayılım
C- Lokalizasyon
D- Yaş
E- Cinsiyet
Doğru cevap E seçeneğidir. Prognozu olumsuz etkileyenler; histolojik özellikler (epiteloid hücre hakimiyeti en kötü prognoza sahipken, mekik A en selim tabiatlı olanlarıdır. ), boyut (büyük boyut kötü prognostik), ekstraskleral yayılım, yerleşim (anterior yerleşim geç tanı aldığından en kötü) ve yaştır. (yaşlılarda daha kötü)
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 331
Soru 470
Koroidal nevüsde ayırıcı tanı açısından önemli olan hangisidir?
A- 4 mm çapında, 0.5 mm kalınlığında olması
B- Asemptomatik olması
C- Makulanın 3 mm temporalinde olması
D- Koyu refle vermesi
E- Lezyon sathı üzerinde seröz dekolman olması
Doğru cevap E seçeneğidir. Şüpheli koroidal nevüs aısından önemli olan faktörler şunlardır; semptomatik olması, çapının 5, kalınlığının 2 mm üzerinde olması, yüzeyinde lipofuscin pigmenti (portakal rengi) bulunması, sathı üzerinde veya inferiorunda seröz dekolmöan bulunması ve kenarının optik diske 3 mm mesafe içinde yer alması.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 331
Soru 471
Koroidal nevüs hakkında hangisi yanlıştır?
A- Maksimum büyüme puberte öncesi olur.
B- Tipik olarak asemptomatik ve üzeri drusenlidir.
C- Sekonder koroidal neovaskülarizasyon hiçbir zaman bulunmaz.
D- FFA’da hipofloresandır.
E- Optik diske yakın olduğunda malign transformasyon şansı fazladır.
Doğru cevap C seçeneğidir. Tipik nevüsler ile zaman zaman koroidal nevüs görülebilir. Görünüm olarak asemptomatik, üzeri düz veya hafif yüksek, oval veya sirküler biçimli, üzeri drusen kaplı, kurşuni gri renklidir. Genellikle 5 mm den daha fazla çapa sahip olmaz. FFA’da çoğu avasküler ve pigmente olduğundan koroidal floresansı bloke ederler. Hipofloresan görülen bu alanın üzerinde bulunan drusenler hiperfloresans verebilir. Tipik bir nevüs çoğu zaman takipten çıkarılır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 331-2
Soru 472
Koroidin sınırlı kalmış hemanjiomu ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- İlk semptomu unilateral görme kaybı olabilir.
B- Zeminde kabarık ve kırmızı-portakal renklidir.
C- En sık ekvatorda yer alır.
D- Kistoid retinal dejenerasyon ile komplike olabilir.
E- Amelanotik koroidal melanom ile karışabilir.
Doğru cevap C seçeneğidir. Zaman zaman tek taraflı görme azalması ile kendini gösteren bu durum zeminden hafif kabarık ve portakal-kırmızı renkli ve zeminden hafif kabarıktır. Genelde arka kutupta yerleşir. Göz küresine baı uygulandığında beyazlaşma olabilir. Sekonder kistoid retinal dejenerasyon ve eksüdatif retina dekolmanı ile komplike olabilir. Ayırıcı tanıda amelanotik koroidal melanom ve soliter koroid metastazı yer alır. USG’de keskin ön kenarlı ve internal reflektivite verir. FFA’da progressif hiperfloresans gösterir. Geç fazlarda ise giderek artan bir sızıntı görülür.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 333
Soru 473
Diffüz koroidal hemanjiom ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Genellikle 3 optik disk boyutlarındadır.
B- Koroidin kalınlaşması en belirgin olarak arka kutuptadır.
C- Aynı tarafta naevus flammeus bulunabilir.
D- Beraberinde hemiparezi bulunabilir.
E- Glokom beraberliğinde bulunabilir.
Doğru cevap A seçeneğidir. Genellikle koroidin yarısını etkiler. Çok yavaş büyür. Tipik olarak Sturge-Weber sendromlu hastaların “naevus flammeus”lu tarafında bulunur. Genç erişkinlerde ortaya çıkar ve eksüdatif retina dekomanı ile birlikte bulunabilir. Koroid en belirgin olarak arka kutupta kalınlaşmıştır. Koridin tamamına yayıldığında fundus koyu kırmızı bir renge bürünmüş olup diğer gözle kıyaslanmadığında rahatlıkla gözden kaçabilir. Sık beraberliği bulunan Sturge-Weber sendromunda aynı tarafta yüzde naevus flammeus, glokom, episklera, iris ve silier cisimde hemanjiom görülür. Göz dışında ise naevus flammeus ile aynı tarafta SSS hemanjiomu (en sık paryeto-okspital), epilepsi, hemiparezi, hemianopsi ve mental retardasyon bulunur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 333-4
Soru 474
Koroidin metastatik karsinomu ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Koroidin en sık malignitesidir.
B- Kadınlarda en sık primer odak memedir.
C- En sık primer odak bronşlardır.
D- İnce iğne aspirasyon biyopsisi şüpheli vakalarda faydalıdır.
E- Eksüdatif retina dekomanı çok sık görülür.
Doğru cevap E seçeneğidir. Koroidin primer tümörlerinden çok görülen metastatik tümörler her iki cins ele alındığında en sık bronş kaynaklıdır. En sık ani görme kaybıyla ortaya çıkar. En sık arka kutba yerleşmiş olan hızlı büyüyen, kremsi-beyaz renkli, plaksı veya oval lezyondur. Sınırları net değildir. Sekonder eksüdatif retina dekolmanı nadirdir. Şüpheli vakalarda hem lezyon hem de subretinal sıvının tetkiki için ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılabilir. Radyoterapi, kemoterapi ve enükleasyon yapılabilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 334-5
Soru 475
Koroidal osseöz koristoma (osteoma) için yanlış olan hangisidir?
A- Optik disk yakınlarında gelşir.
B- En sık genç kadınlarda görülür.
C- Kavuniçi sarı renklidir.
D- Koroidal neovaskülarizasyon mümkündür.
E- Tedavi olarak cerrahi eksizyon yapılır.
Doğru cevap E seçeneğidir. Bilinen bir tedavisi yoktur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 335
Soru 476
İntraokuler lenfoma ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Özellikle non-Hodgkin lenfomada göz tutulur.
B- Steroidlere iyi yanıt veren anterior üveit vardır.
C- Subretinal infiltrasyonlar görülür.
D- SSS lenfomasında lezyonlar retinayı tutmaya eğilimlidir.
E- Prognoz kötüdür.
Doğru cevap B seçeneğidir. Tipik olarak lenfomaya sekonder anterior üveitler steroidlere cevap vermezler. İntermedier üveitler başlangıçta cevap verselerde sonradan cevap vermezler.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 336
Soru 477
Melanositoma en sık nerede görülür?
A- İris
B- Perifer retina
C- Posterior retina
D- Papilla
E- Makula
Dğru cevap D seçeneğidir. Melanositoma için en sık tutulum yeri optik disk ve bu bölgeninde inferiorudur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 336
Soru 478
Melanositoma ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Beyaz derililerde sık görülür.
B- Optik disk sık tutulur.
C- Ön segmentte ise glokom nedeni olabilir.
D- Kenarları tüylü görünümlü ve siyah bir lezyondur.
E- Malignleşme belirtileri yoksa tedavi gerekmez.
Doğru cevap A seçeneğidir. Zencilerde sık görülür. Eğer anterior segmentte ise akut nekrozu durumunda akut iritis, pigment dispersiyonu ve sekonder glokom görülür.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 336
Soru 479
Tüm yaş gruplarında koroidal malign melanomdan sonra en sık görülen primer malign göz içi tümör hangisidir?
A- Retinoblastom
B- Diffüz koroidal hemanjiom
C- Silier cisim melanomu
D- İris melanomu
E- Kapiller hemanjiom
Doğru cevap A seçeneğidir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 337
Soru 480
Retinoblastom ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Çocuklarda en sık primer malign göz içi tümördür.
B- Primitif retina hücrelerinin farklılaşmasından önce transformasyona uğramasıyla oluşur.
C- 3 yaşından sonra nadirdir.
D- Zemin hazırlayan gen 13. kromozomdadır.
E- Vakaların çoğu kalıtsaldır.
Doğru cevap E seçeneğidir. Vakaların %60’ı kalıtsal değildir. Zemin hazırlayan gen 13. kromozom uzun kolu 14. rejyondadır. (13q14) primitif retina hücreleri 3 yaşında sonra kaybolacakları için bu yaştan sonra nadirdir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 337
Soru 481
Kalıtsal olmayan retinoblastom ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Vakaların çoğu bu gruptandır.
B- Tümör tek bir hücreden kaynaklanır.
C- Hastalar ortalama 2 yaşlarında iken tek bir tümör geliştirirler.
D- Unilateral retinoblastomun çoğu bu şekilde gelişir.
E- Osteojenik sarkomla birlikteliği sık görülür.
Doğru cevap E seçeneğidir. Ailevi vakalarda pinealoblastoma (trilateral retinoblastom) ve osteojenik sarkomda dahil olmak üzere sekonder göz dışı maligniteler görülür.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 337
Soru 482
Ailevi geçiş özelliği gösteren retinoblastom için hangisi yanlıştır?
A- Kalıtsal olmayan vakalardan daha erken dönemde ortaya çıkar.
B- Genellikle bilateraldir.
C- Çok sayıda odaktan gelişirler.
D- X’e bağlı geçiş gösterir.
E- Genetik geçiş retinomaya benzer.
Retinoblastomada genetik geçiş otozomal dominanttır.tüm retinoblastomlu hastalarn yalnızca %6’sında aile hikayesi mevcuttur. Tek taraflı vakalarda %15 kalıtsal özellik görülür. Ailevi vakalarda pinealoblastoma (trilateral retinoblastom) ve osteojenik sarkomda dahil olmak üzere sekonder göz dışı maligniteler görülür. Selim eşdeğeri olan retinomada da benzer genetik geçiş gösterir. Bu hastalığı geçirmemiş fakat 1 hasta çocuk dünyaya getirmiş ebeveynlerin sonraki çocuklarında görülme ihtimali %5 iken, eğer bu aile 2 ve daha fazla hasta çocuk dünyaya getirmişse bu oran %50’ye çıkmaktadır. Bu hastalığı geçirmiş ebeveynlerin ilk çocuğunda bu hastalığın görülme riski %50’dir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 337
Soru 483
Retinoblastom için en sık ortaya çıkış bulgusu hangisidir?
A- Lökokori
B- Şaşılık
C- Glokom
D- Orbital selülit
E- Proptozis
Doğru cevap A seçeneğidir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 337-8
Soru 484
Retinoblastom için lökokoriden sonra en sık ortaya çıkış bulgusu hangisidir?
A- Rutin muayene sırasında
B- Orbital selülit
C- Proptozis
D- Şaşılık
E- Glokom
Doğru cevap D seçeneğidir. Retinoblastom için en sık ortaya çıkış bulgusu lökokoridir. (%60) İkinci sıklıkta ise şaşılık (%20) görülür. Nadiren hastalık risk altında olduğu bilinen bir hastada rutin poliklinik muayenesinde tespit edilebilir. Diğer ortaya çıkış bulguları şunlardır; sekonder glokom, ön segment invazyonu (olağan dışı üveitlerde bu duruma dikkat edilmelidir. ), orbital selülit (nekrotik tümörlerde sık görülür ama bu durum ekstraokuler yayılım olduğu anlamına gelmeyebilir.), proptozis (orbital invazyon sonucu), bölgesel LAP ve beyin metastazı.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 338
Soru 485
Ön segment invazyonu yapmış retinoblastom ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Tek taraflı vakalarda sık görülür.
B- Aile hikayesi yoktur.
C- İriste multifokal invazyon vardır.
D- Tipik olarak 18 ay civarında görülür.
E- Göz ağrılı ve psödohipopyonludur.
Doğru cevap D seçeneğidir. Tipik retinoblastomun aksine görülme yaşı 6 civarıdır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 338
Soru 486
Retinoblastom kliniği ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Erken dönemde düz veya yuvarlak bir lezyon şeklindedir.
B- Endofitik tümörler kırılgan beyaz bir kitle şeklinde görülür.
C- Ekzofitik tümörler beyaz ve multiglobuler yapıdadır.
D- Endofitik tipte tümör hücreleri vitreusa saçılmış olabilir.
E- Endofitik tip ile beraber retina dekolmanı görülme sıklığı ekzofitik tipten daha fazladır.
Doğru cevap E seçeneğidir. Ekzofitik tümörler üzerinde retina dekolmanının yer aldığı multiglobuler beyaz bir kitle şeklinde görülür. Bazen eşlik edebilen vitreus hemorajisi sebebiyle de teşhis zorlaşabilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 338-9
Soru 487
Retinoblastom için hangisi yanlıştır?
A- Endofitik tümörler sekonder kalsifikasyon gösterebilir.
B- MR pinealoblastomun tespitinde BT’den üstündür.
C- BT germinal mutasyonları bulunan hastalarda tehlikeli olabilir.
D- Tedavi modalitesini belirleyen genellikle yerleşim yeridir.
E- Küçük boyutlu tümörlere tedavide LASER fotokoagülasyon yapılabilir.
Doğru cevap D seçeneğidir. Tedavi modalitesi genellikle tümörün boyutuna göre belirlenir. BT radyasyon yaydığı için germinal mutasyonları bulunan hastalarda tehlikeli olabilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 339-40
Soru 488
Hangisi retinoblastomda enükleasyon endikasyonudur?
A- Endofitik tümörler
B- Eksofitik tümörler
C- Vitreusa saçılmamış, 10 mm çaplı, 4 mm kalınlığındaki tümör
D- Diffüz retinoblastom
E- Ekstraokuler yayılım
Doğru cevap D seçeneğidir. Enükleasyon kemoredüksiyonun başarısız olması veya diğer gözün sağlam olmasının agresif kemoterapiyi ugunsuz kılması durumunda endike olur. Ayrıca kötü prognoz ve yüksek metastaz riski nedeniyle diffüz retinoblastomda da endikedir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 340-1
Soru 489
Retinoblastomda kötü prognostik bir faktör olmayan hangisidir?
A- Koroidal invazyon
B- Flexner-Wintersteiner rozetleri
C- Büyük çocuklar
D- Optik sinir tutulumu
E- Büyük boyutlu tümörler
Doğru cevap B seçeneğidir. Mortalitenin toplamda %10 olduğu retinoblastomda cerrahi kesim noktasının arkasında optik sinir tutulumu varsa mortalite riski %65’tir. Bunun dışında diğer prognostik faktörler şunlrdır; koroidal invazyon (kötü prognoz), boyut ve yerleşim yeri (arka yerleşimli küçük tümötler en iyi prognoza sahip), yaş (büyük çocuklarda kötü) ve Flexner-Wintersteiner rozetleri (varlığı iyi diferansiye olduğunu gösterir. )
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 341
Soru 490
Hangisi retinoblastom ayırıcı tanısında daha az önemlidir?
A- İnkontinentia pigmenti
B- Toxocarada göz tutulumu
C- Coats hastalığı
D- Retinal displazi
E- İntraokuler lenfoma
Doğru cevap E seçeneğidir. Ayırıcı tanıda peristan hiperplastik primer vitreus, inflamatuar siklitik membran formasyonu (kronik toksocara endoftalmisine bağlı olabilir), Coats astalığı, prematüre retinopatisi, arka kutup toksocara granülomu, retinal displazi, inkontinentia pigmenti, retinal astrositom yer alır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 341-2
Soru 491
Retinal astrositom ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Genellikle görme şikayetiyle gelir.
B- En sık Tuberoz skleroz hastalarında görülür.
C- Retinoblastom ile ayırıcı tanı yapılmalıdır.
D- Kalsifikasyon görülür.
E- Benign tabiatlıdır.
Doğru cevap A seçeneğidir. Astrositom genellikle görmeyi tehdit etmez. Benign tabiatlıdır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 343
Soru 492
Retinal kapiller hemanjiom ile ilgili olarak hangisi doğrudur?
A- Optik sinir hemanjiomunda sistemik beraberlik görülmez.
B- Doğumda ortaya çıkar.
C- Görmeyi tehdit etmez.
D- Von Hippel Lindau sendromunda hemanjiom sayısı tektir.
E- Optik sinir başının hemajiomlarına anormal damar yapıları eşlik etmez.
Doğru cevap E seçeneğidir. Retina ve optik sinir hemanjiomunda sistemik beraberlik (%25) görülür. İkinci veya 3. dekadlarda ortaya çıkar.Görmeyi tehdit edebilir.Von Hippel Lindau sendromunda multipl tümör mevcuttur. Optik sinir başının hemanjiomlarına anormal damar yapıları eşlik etmez.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 345
Soru 493
Retinanın kapiller hemanjiomu ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Çok sayıda tümör görülmesi Von Hippel Lindau sendromunda tanısaldır.
B- Optik sinir başının hemanjiomlarına anormal damarsal yapılar eşlik etmez.
C- Besleyici arter ve boşaltıcı ven aynı renkte görülür.
D- Ekzofitik tip daha çok periferik retinadan çıkar.
E- Ekzofitik tipte görme kaybı sıktır.
Doğru cevap D seçeneğidir. Ekzofitik tip daha çok papilla etrafından çıkar.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 345-6
Soru 494
Retinanın kapiller hemanjiomu varlığında hangisini araştırmak gerekmez?
A- Omurilikte hemanjioblastom
B- Renal tümörler
C- Polisitemi
D- Pankreasta kist oluşumu
E- Sturge-Weber sendromu
Doğru cevap E seçeneğidir. Sistemik beraberlikleri arasında omurilik ve serebellum hemanjioblastomu en sık görülen nörolojik lezyon olarak göze çarpmaktadır. Sistemik tümörler arasında renal karsinom ve feokromasitoma yer alır. Polisitemi ve ayrıca bazı organ (böbrek, pankreas, karaciğer, akciğer, epididim, over) kistleri görülür. Sturge-Weber sendromu ise diffüz koroidal hemanjiomda görülür.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 333-4, 347-8
Soru 495
Retinanın kavernöz hemanjiomu ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Vitreus hemorajisine bağlı görme kaybı en sık ortaya çıkış bulgularındandır.
B- Konjenitaldir.
C- En sık bilateral görülür.
D- Bir tür hamartomdur.
E- Genelde tedavi gerekmez.
Doğru cevap C seçeneğidir. Tek taraflıdır. Ortaya çıkışı ya şans eseri ya da vitreus hemorajisine bağlı görme kaybıyla olur. Lezyon içinde kalan kanın göllenmesine bağlı olarak plazma ile eritrositler ayrılarak menisküs görünümüne sebep olur.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 348
Soru 496
Salkımsı hemajiomla ilgili olarak hangisi yanlıştır?
A- Arter ve venler arasında kapiller yatak bulunmaz.
B- İpsilateral kranial lezyonları bulunabilir.
C- Genellikle tesadüfen tespit edilir.
D- Kan damarlarının sayısı artmıştır.
E- FFA’da yaygın sızıntı görülür.
Doğr cevap E seçeneğidir. Arter ve venler arasında kapiller yatak görülmeksizin direkt irtibat bulunan bu durumda arter ve ven renkleri birbirine benzemektedir. Tek taraflı ve konjenitaldir. Bazı hastalarad aynı taraf kranial lezyonlar bulunabilir. Bu birlikteliğe Wyburn-Mason sendromu denmektedir. Spontan hemorajiler ve epilepsi görülebiir. Normal fundusa göre sayısı artmış olan bu damarlar floresein sızdırmazlar. Tedavi gerekmemektedir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 348-9
Soru 497
Tipik bir konjenital retina pigment epitel hipertrofisinin özelliği olmayan hangisidir?
A- Belirgin sınırlara sahip olması
B- Dış kenarının iç tarafında hipopigmentasyon halkası bulunması
C- Bir kenarında beyaz kuyruk bçiminde hipopigmentasyon alanı bulunması
D- Unilateral lezyon
E- Depigmente lakünler
Doğru cevap C seçeneğidir. Sık görülen RPE hipertrofisi tipik ya da atipik olabiir. Atipik olanlarda sistemik beraberlikler bulunabilir. Tipik lezyonlar ya öbekler halinde (hayvan izlerini andırı tarzda, unilateral, keskin sınırlı, gri-siyah renkli ve değişken boyutlarda olup fundusun bir bölgesinde sınırlıdırlar.) ya da soliter (unilateral, gri-siyah renkli, keskin sınırlı, 1-3 disk çapında olup dış kenarın iç tarafında hipopigmetasyon halkası görülür. Yaşlı hastalarda genişleyen lakünler bulunabilir. Bazı lezyonlar kenarlarında pigmentasyon kalacak şekilde tamamen depigmente bir hal alabilir.) olabilir. Atipik lezyonlar ise bir kenarında beyaz kuyruk biçiminde hipopigmentasyon alanı bulunan, multipl, bilateral ve perifer yerleşimlidirler. Sistemik beraberliği Gardner sendromu (ailevi adenomatöz polipozis mevcuttur.) polipozisli hastaların %95’inde atipik RPE hiperpigmentasyonu bulunur. Gardner veya adenomatöz polipozis diyebilmek için her gözde en az 4 lezyon olmalıdır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 349-51
Soru 498
Gardner sendromlu bir hastada hangi retinal lezyon olasılığı artmıştır?
A- Salkımsı hemanjiom
B- Retina pigment epiteli hipertrofisi
C- Kapiller hemanjiom
D- Kavernöz hemanjiom
E- Astrositom
Doğru cevap B seçeneğidir. Atipik bir konjenital retina pigment epiteli hipertrofisinin sistemik beraberliği Gardner sendromu ve Ailevi adenomatöz polipozistir. Polipozisli hastaların %95’inde atipik RPE hiperpigmentasyonu bulunur. Gardner veya adenomatöz polipozis diyebilmek için her gözde en az 4 lezyon olmalıdır.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 351
Soru 499
Retina pigment epiteli ve retinanın kombine hamartomu için yanlış olan hangisidir?
A- Genellikle tek taraflıdır.
B- Nörofibromatozis-tip 1’de nörofibromatozis-tip 2’den daha sıktır.
C- İlk semptomu şaşılık olabilir.
D- Optik diskte distorsiyon oluşur.
E- Erkeklerde daha sık görülür.
Doğru cevap B seçeneğidir. Nörofibrmatozis-2 hastalarında sık görülür. Periferik yerleşimli olduğunda şaşılık ilk semptom olabilirker, jukstapapiller lezyonlarda metamorfopsi ve görme azalması daha ön plandadır. İçerdiği glial dokuya bağlı olarak kontrakte olabilir ve retina ve optik diskte distorsiyon gelişebilir.
Kaynak: Kanski JJ. Klinik Oftalmoloji. Çeviri Ed.: Orağlı K.M. 4.Baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevi. 2001. Sf 351-2
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder